Bölüm 2

261 24 1
                                    

10 yıl önce
"Nereye gidiyoruz sevgilim?"
"Kaçırıyorum seni."
Gülüşürler
Kıvılcım ömerin vitesin üzerindeki elini tutar.
"Seni çok seviyorum."
Ömer kıvılcımın elini kavrayıp dudaklarına götürür, öper.
"Benim kadar çok sevmezsin."
"Amirim siz bile kendinizi benden çok sevemezsiniz, bu konuda anlaşalım."
"Vayy baya iddialısınız komiserim."
.
"Geldik, hadi bakalım."
"Neresi burası böyle Ömer?"
"Ne çok soru soruyorsun bugün sen, hadi gel."
Arabadan inerler, kıvılcım ömeri takip eder. Ormanlık bir alandadırlar karanlık dar bir yoldan ilerliyorlardır.
"Ömer ben hiçbir şey göremiyorum, doğru geldiğimize emin misin."
"Merak etmee adım kadar eminim."
Biraz daha ilerledikten sonra ahşap, küçük ve şık bir ev çıktı karşılarına
"Burası mı?"
"Evet, burası."
Ömer cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açıp kıvılcıma girmesi için öncelik verdi ardından kendi girip kapıyı kapattı.
"Ömer çok karanlık burası ışığı açar mısın?"
Bir anda ışıklar açıldı evin içini dolduracak kadar klasik müzik çalmaya başladı, evin arka odasından ikisinin de yakın arkadaşları geldi. Kıvılcım şaşkınlıktan tepki veremiyordu.
"Ömer, ne oluyor?"
Ömer'e doğru baktığında yere diz çökmüş elinde bir yüzük kutusuyla ona baktığını gördü.
"Ömer?"
"Kıvılcım, sen benim hayatıma girdiğinde renklendi  dünyam. Çiçeklerim açtı, kuşlarım uçtu, denizim dalgalandı, gökyüzüm renklendi. Kısacası sen gelince güzelleşti her şey. Kıvılcım ben çiçeklerim solsun, denizim dinsin, gökyüzüm solsun istemiyorum. Ömrümüzün sonuna kadar beraber olalım, mutlu yaşayalım, uyandığımızda birbirimizi görüp, birbirimizin sesiyle uyanalım istiyorum.
Hayallerime, dünyama ortak olur musun, benimle evlenir misin kıvılcım?"

Kıvılcımın gözünden çoktan yaşlar dökülmeye başlamıştı, ömerin kendine doğru uzanan kollarından tutarak ayağa kaldırdı yüzünü avuçlarının içine alıp dudağına kısa bir öpücük kondurdu.
"Tabi ki evet."
Kıvılcımın cevabından sonra bütün arkadaşları alkışlamaya başladı, bir taraftan şampanya patlarken diğer taraftan konfetiler patlıyordu.
Bütün gece arkadaşlarıyla birlikte orada dans edip eğlendiler.

..

"emre amirim sizi de anlıyorum ama siz de biliyorsunuz ki süreç böyle ilerliyor. elimden geleni yapıyorum."

"Elinden gelenin fazlasını yap o zaman kıvılcım başkomiserim."

kıvılcım derin bir nefes aldı

"murat savcı geldikten sonra şahsın ifadesine tekrar başvuracağız, savcı gelene kadar da swap ve diğer incelemelerin raporu elimize ulaşır eğer rapor düşündüğümüz gibi çıkarsa osman beyi direkt sulh hukuk mahkemesine göndereceğiz."

"tamam, gelişmelerden haberim olsun."

"peki amirim, müsadenizle."

kıvılcım Emre amirin odasınıdan çıkarken murat savcının geldiğini görür.

"savcım, hoşgeldiniz."

"hoşbulduk kıvılcım. şahsı alalım sorgu odasına."

"tabi savcım ama henüz adli tıbdan raporlar gelmedi onları bekliyoruz, isterseniz odama buyrun bir çay içelim."

"peki komiserim."

birlikte kıvılcımın odasına geçerler. kıvılcımın odaya girmeden söylediği çaylar gelmiştir.

"savcım eğer yanlış anlamazsanız bir şey sormak istiyorum size."

"tabii kıvılcım komiserim seni dinliyorum."

"savcım her dosyada fazlasıyla detaycı ve kontrolcu oluyorsunuz, siz olmadan bir adım bile atmıyoruz, fakat bu dosyada biraz farklısınız. yani çok fazla dahil olmuyorsunuz dosyaya. herhangibi bir problem mi var eğer yardımcı olabileceğim bir konuysa.."

Kıvmer- Ölü KalplerWhere stories live. Discover now