2.Bölüm

336 29 49
                                    

Geç kaldığım için çok özür dileriiiim.Umarım beğenirsiniz.Bol vote özellikle de bol yorum bekliyorum,iyi okumalaaaar.

Düşüncelerimin sonsuzluğu artık bir sona vardı.Üzgünüm ama galiba ben ölüyorum.

Haftada 3 kez yüzünü gördüğüm ve hatta lisedeki geometri hocamdan usandığımdan daha fazla bıktığım doktorum Rafet bey elinde bir kaç film,MR sonuçları ve sayılarını aklımda tutmakta güçlük çektiğim tahlil sonuçlarımın bulunduğu kağıtları çatık kaşları ile,belirsiz ifadesini yüzüne ekleyerek inceliyordu.Kağıtlar yüzünün yarısını kapatıyordu ve durumum hakkında bir tahmin yürütmem imkansızlaşıyordu,lakin içimdeki  benden nefret eden o sesi dinleyecek olursam,doktorun şu an elinde tuttuğu kağıtlar ölümüm için birer bilet niteliğindeydi.

Kağıtları masaya koydu,doktorların,o,sürekli kullandıkları ciddi ve resmi ifadeyi takındı,

"Durum sandığımızdan çok daha kötü.."

O an hissettim.O an öleceğimi ilk defa bu kadar net hissettim.Nefesim kesilir gibi oldu ya da belki de kesilmişti.İçimde sürekli bir yerlerde bir umut bulundurduğumu anladım,her sabah kalktığımda kendime itiraf edemesem de 'Acaba tedavi olsam mı ?Hem iyileşirim belki' dediğimi.Henüz 23 yaşındaydım,sadece 23.Bu 23 yılda hayallerimin hiçbirini gerçekleştiremediğimden o kadar emindim ki.

Sanki koskocaman,kalabalık bir otobüsün içindeydim de şoför uçuruma çeyrek kala herkesi indirmiş,kendisi bile inmiş fakat beni sımsıkı bağlamıştı.Şu an uçurumdan düşmüyorum ama acısını ve korkusunu iliklerime kadar hissedebiliyorum.Kim sorsa ölümden korkmam diye itirazda bulunan ben,

Korkuyordum..Hem de çok korkuyordum.

"Kanser çok sinsi ilerlemiş,hemde çok.Nasıl hiçbir ağrı,hiçbir belirti vermedi inanılır gibi değil."

Ümitlerim yitip gidiyordu,bu konuşmanın devamından sonra ne halde olacağımı kestiremiyordum.Kendimi bildim bileli güçlü bir kızdım,en azından dışımda öyleydim.Fakat şu an oyuncakçı vitrinindeki oyuncağa gözünü kestirmiş,fakat almaya gücünün yetmeyeceğini bilen bir kız çocuğuydum.

"En başta sadece lenf bezlerinizde olduğunu düşünmüştüm,fakat ne yazık ki tümör vücudunuzun çoğu yerine sıçramış.Sağ göğsünüzde 2 santim uzunluğunda bir kitle var,beyninizin arka kısmında ise bir kayısı büyüklüğünde.Akciğerlerinize bu kadar yayılmamış ama her an yayılması söz konusu.Öyle büyük bir ağrınız veya halsizliğinizin olmaması..Sonuçta 3.evrenin sonundasınız.Bu mucize gibi bir şey,bunun hakkında da birkaç test yapmak istiyorum.Daha sonra tedavinize başlayacağız,tabii olmak isterseniz.Aslında..Bana soracak olursanız.Tedavi sadece zaman kaybı olur,yıpranırsınız.Sadece tümörlerin daha fazla büyümesini engelleyip,size daha fazla zaman vermek için bir kaç ilaç ve haftanın iki günü de hastaneye gelip özel bir ilaç vermeyi tavsiye ediyorum.  "

Saniyelerce kırpmadım gözlerimi,sanieyelerce nefes almadım.Rafet Bey'in her kelimesi teker teker beynimde yankılansa da henüz algılayamamıştım.O zaman ölmeyecektim sanki,şu an ölüyordum.Açık seçik öleceksin,tedavi zaman kaybı demişti.Bir insanın ölümü..Cidden bu kadar kolay mıydı?

Beni yasa boğan şey ölecek olmam değil de ölümün yüzüme bu kadar sertçe çarpılmasıydı.Daha gencim,elbet bir gün gerçekleştiririm dediğim hayaller üzerime göçen koca bir bina haline gelmişti.

Nefes aldığım her günün kıymetini şimdi daha iyi anladım.Ya da anladığımı sandım.Ama çok erkendi,hem de çok.

Beynimde,akciğerlerimde,göğsümde,lenf bezlerimde yani açık konuşmak gerekirse vücudumun her tarafında büyüyen bu kitleler nasıl bir insanın yaşamını sonlandırmasına sebebiyet veriyordu ki?Genellikle akşam bültenlerinde izlediğim bu hastalığı hiçbir seferinde umursamayıp,başıma gelmesine ihtimal bile vermemiştim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 19, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YitirmedenWhere stories live. Discover now