3

387 34 6
                                    

Teoman/Papatya

Ömer bey'in o büyülü bakışları gözlerimde gezinirken konuşmak güçleşmişti.Stresten terlediğimi hissettiğimde elimi alnımda gezdirip gülümsedim.

"Öyle mi?..Beğendiğinize sevindim"

Munzur bakışları beni söylediklerimi baştan teyit etmeye iterken tam tekrar lafa dalacağım sırada o konuşmuştu,

"Bir şeyler içer miyiz?"

"Aslında ben..."

lafımı tamamlayamadan kolumu sıkıca tutan kol ardından da kulağıma fısıldanan sözcüklerin bir anda dünyayı tekrar dar edeceğinden habersizdim.Önce burnuma dolanan yoğun erkek parfümü kokusu,sonra da karşımda duran Ömer bey'in sert bakışlarından arkamdaki kişinin kim olduğunu tahmin etmek mümkündü,

"Küçük hanım biraz dışarı mı çıksak?Hani ödenmemiş hesaplarımız vardı.Bilirsin sen.."

Kalbinin ritmini yavaşlatmak istercesine tüm gücüyle yutkundu Defne.Gecenin nereye gideceği hakkında en ufak bir fikri yoktu.Onu nasıl bulmuşlardı?Sürekli mi takip ediliyordu?Bu borcu nasıl ödeyecekti?Nefessiz kalmış gibi hissettiğinde başını salladı mahcupça.

"Özür dilerim Ömer bey.Gitmem gerek.."

Bakışlarından kuşku süzülüyordu tabii kolumu kopartmak istercesine sıkan adamdan yüzüne bakabildiğim kadar,

"Defne hanım?Bir şey mi var?"

"Yoo.Hiçbir sorun yok.Sadece gitmem lazım.Görüşürüz."

yürümeye çalışacakken kolumdan beni tutup sürükleyen elle her ne kadar canım yansa da hala gülümsüyordum.Dışarı çıktığımızda bir yandan söyleniyor ara sıra da sinirlenip saçımı çekiyordu.M ekanın birkaç metre ötesine gittiğimizde beni durdurdu.

"Ooo Defne hanım yeni iş,yeni hayat.Ödenecek bir borcunuz olduğunuzu hatırlatırım."

'Hay sizin borcunuza'diye iç geçirdi Defne.Gözleri dolmuş,sabaha kadar hıçkırarak ağlamak istiyordu.

"Herkesi,her şeyi mahvedebileceğimi senin de benim de gayet iyi bilebileceğimizi zannediyordum.Tabii sen bilirsin,borcunu evdeki hayat kadınlarıyla aynı işi paylaşarak da yapabilirsin."

Yutkunduğunda gözünden bir damla yaş aktı Defne'nin.O bir damla yaşın dertlerini alıp götürmesini deli gibi istiyordu.Bir kez de hayat ona kapılarını kabusa değil de güzel bir şeye açsaydı?Fena mı olurdu?

"Ödeyeceğim."

"Sana sadece bir ay veriyorum kızıl kafa."Sinirle burnundan soluyup başını öne eğdi Defne yaşlarının onu güçsüz göstermemesi için.Güçsüz olmamayı bu denli hedef bellemek onu bayağı yoruyordu.Kapşonun şapkasını takıp,ellerini cebine soktu karşısındaki adam.Ardından da, sinsice gülümsedi,

"1 ay.Unutma.."

Başını salladı.Adam gözden kaybolduğunda kaldırıma çöktü,tüm kuvvetiyle ağlamaya  başladı.Şu andan itibaren güçlü olmak istemiyordu.Delirmişçesine ağlamak,hayattan vazgeçmek.Hayattan vazgeçmek cümlesinin altını çizdi Defne.Nasıl olsa akrabası olan kimse yoktu.Yaşamak için bir sebebin aksine ölmek için bir sürü sebebinin olduğunu gözlemledi.Bu gece sessiz sedasız ölürdü.Cenazesine taş çatlasın on kişi katılır,dünyaya hiç gelmemiş gibi giderdi.Arkasından ağlayan bir tek Sevgi olurdu.O an yalnızlığının farkına vardı.Mutsuzluktan ve yalnızlıktan ölünebileceğini kanıtlamak için kaldırımdan kalktı.4 şubat 2016.Mezar taşında sonsuza dek yazacak rakamları kazıdı aklına.Hoş,bu bir şeye yaramayacaktı ama.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 19, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Eşref Saati -Deföm-Where stories live. Discover now