Gerçek Dünya

206 14 0
                                    

Gözlerimi açtığımda başımda toplanmıştı bütün hemşireler ve doktor kenan herkes birbirine "kendine geldi " diye söyleniyordu . Başımı şiddetli çarptığım için biraz sarsılmıştım .
- Zeynep Hemşire : Kıvılcım iyi misin ? Nasıl hissediyorsun ?
- Doktor Kenan : Kıvılcım , görebiliyor musun ?
Kendimi doğrulttum ve iyiyim işareti yaptım , konuşucak takatim kalmamıştı .
- Zeynep Hemşire : Sen biraz dinlen olur mu ?
- Kıvılcım : Ben iyiyim , ahh ... kafama dikiş mi attınız ?
- Doktor Kenan : Yaran çok derin değildi atmadık ama dikkat etmen gerekiyor birazcık dinlen olur mu ?
Odadan herkes çıktı tek başıma kalmıştım ki kapı tıklatıldı ve odama Mehmet geldi .
- Mehmet : Güçlü savaşçı ! İyi misin ?
- Kıvılcım : Gel , gel iyiyim mehmet .
- Mehmet : Yalnız değilim ama .
- Kıvılcım : Oyuncu arkadaşlarında gelebilir .
- Mehmet : Tamam , gel hadi durumu iyiymiş .
Mehmetin Hayal Dünyasından birilerini beklerken içeriye Ömer girdi . Kafamı çevirdiğim gibi şaşkın bir ifade ile ona baktım .
- Mehmet : Gördün mü bak , o çok güçlü bir savaşçı .
- Kıvılcım : Ömer , sen miydin ?
- Ömer : İçeriye yavaş adımlarla girdi sandalye çekmek yerine yatağımın ucuna oturdu ve bana doğru eğildi sanırım kafamda ki yarama baktı ve biraz daha yaklaştı aramızda ki mesafe çok azdı . Yaran çok derin değilmiş diye duydum .
- Kıvılcım : Evet , sadece biraz hırpalandım sanırım ondan .
- Ömer : Senden özür dilememi beklemiyorsundur umarım .
- Kıvılcım : Beklemiyorum .
- Ömer : O zaman bir daha ki sefere daha dikkatli ol , en azından benim etrafımdayken .
Biraz ürktüm , sanırım söylenenler doğruydu . Neden kimse ile konuşmadığını anlamış oldum .
- Mehmet : Hadi ama Ömer ünal topla kendini ! O bizim kurtarıcımız unuttun mu ?
Ömer mehmetin ayağına hafifçe vurdu sus der gibi Mehmet hemen kendini topladı . Biz gidelim en iyisi Güçlü kal savaşçı . Yoksa Ömer kılıcını çıkartıcak diyerek güldü, ikisi iyi anlaşıyordu en azından öyle görünüyorlardı . Ömer'in gülümsediğini hiç görmedim sürekli yüzünde donuk ve soğuk bir ifade vardı .  Bedeni burada ama ruhu asla onunla değildi ama nedense onu her gördüğümde onun için endişe duyuyordum , sakladığı bir şeyler var gibi . Odamdan ikiside çıktı ve dinlenme fırsatım olmuştu bütün günüm uzanarak geçirdim hem de hastanede .
- Zeynep hemşire : Kıvılcım sen eve gidebilirsin birazda evde dinlenmiş olursun ama bak yarın seni zımba gibi görmek istiyorum .
- Kıvılcım : Tabi ki hatta şu an bile zımba gibiyim .
- Zeynep Hemşire : Gülümseyerek , hadi kalk bakalım üzerini değiştir .
Eve doğru yola çıktım ve kendimi yine o muhteşem güneş görmemiş odama attım . Çocukları ve annemi neredeyse hiç görmüyordum .
Ertesi gün
Mehmetin doktoru mehmetin ilaçlarını azaltmam gerektiğini ve artık yavaştan iyileştiğini söyledi her yerde mehmeti arıyordum bir cam kenarında çökmüş bir şekilde buldum .
- Kıvılcım : Mehmet , ilaçlarını getirdim .
- Mehmet : Güçlü savaşçı demek artık o sihirli ilaçlardan artık almayacağım.
- Kıvılcım : Mehmet artık iyileşiyorsun , bu ilaçlar artık seni eskisi gibi yapıcak .
- Mehmet : Eskisi gibi olmak istemiyorsam ?
- Kıvılcım : Eskisinden çok daha iyi olucaksın diyelim o zaman .
- Mehmet : Demek artık burada ki son günlerim . Gerçek Dünya'ya dönüyorum . Savaşın kazananı ben mi oluyorum .
- Kıvılcım : Kazanan sen olucaksın buna eminim . Diyerek diğer hastaları kontrole gittim sonrasında her zaman ki gibi masama döndüm . Ve yanımıza Müdire geldi .
- Demet : Mehmetin ailesine haber verildi mi ?
- Kıvılcım : Hayır daha bir şey söylemedik .
- Demet : Doktor Mehmetle konuştuktan sonra duruma göre haber veririz .
O sırada Doktor ile görüşen mehmet .
- Doktor : İlaçların dozu düşmüş mehmet nasıl hissediyorsun ?
- Mehmet : Ben kendime geldim dimi .
- Doktor : Kim olduğunu söylemek ister misin ?
- Mehmet : Sınavdan 8 kere kalmış bir devlet memuru ...
Odadan çıktığında mehmetin suratı çok asıktı ve onu aktivite odasına kadar izledim .
- Kıvılcım : Mehmet ne oldu ?
- Mehmet : Artık gerçek Dünya'ya geçiyorum ben iyileşmişim Kıvılcım .
- Kıvılcım : İyi olman gerekmiyor mu ?
- Mehmet : Ben burada hiç sınava çalışamadım sınava çok az bir süre kaldı nasıl başaracağım ?
- Kıvılcım : Bu kadar dibe battıktan sonra elbet yükseğe zıplayacaksın , bu senin çıkışın olucak ben sana inanıyorum .
- Mehmet : O kadar uzun süre yerde çakılı kaldım ki nasıl yükseğe zıplanır unuttum.
Diyerek ayağa kalkıp kafasını duvara vurmaya başladı .
- Kıvılcım : Napıyorsun mehmet ! Yapma ! Diyerek elimi duvarla onun başının arasına koydum duvara değil elime çarpsın , acısını duvardan değil elimden çıkartsın .
- Kıvılcım : Henüz sınavı kaçırmadınız , hala umut var . Ellerimi alıp çok acıdı mı diye sordu biraz morarmıştı ama benim için sorun değildi .
- Mehmet : Bir iyilik isteyebilir miyim ?
Sonrasında mehmetin ailesi hastaneye çağrılır .
- Doktor : Mehmet kısa sürede çok çaba sarf etti .
- Baba : Yani artık o iyi mi ?
- Doktor : Kendisi şu an sınava hazırlanıyor .
- Baba : Ama oğlumuzu hasta eden şey çalışmaktı , ona bunu yapmamasını defalarca söyledim . Olmuyorsa bırak diye . Ona her defasında girmek zorunda mısın diye sorduğumda bu sefer bir soru ile kaçırdım diye cevap veriyordu . Geçememe sebebi çalışmaması değildi , bu bir olasılık bunun yerine başka bir iş aramakla uğraşabilirsin dediğim zaman , yemekte bana sinirleniyordu iyi bir üniversiteden iyi bir notlarla mezun oldun . Bana söylediği şey , benim durumumda bir sürü insan olduğunu fark ettim , hayatta kalabilmemin tek yolu bu diyip masadan kalkardı . Kendini çalışmaya ve sınava odaklanmıştı en sonunda Gerçek Dünyadan koptu .
- Doktor : Merak etmeyin şimdi çok daha iyi olacaktır , ona bir şey söylemeyin tekrar denesin .
Yemek molamda dışarıya çıkıp mehmetin benden istediği şeyi almaya gittim benden sınava hazırlanmak için kitaplar istedi onları gidip almam gerekiyordu, girdiğim yollar acaba kaç kere geçti bu yollardan neler yaşadı derken söylediği kitapçıyı buldum  istediği kitaplar yoktu ama ona benzer kitaplar olduğunu söyledi hepsini aldım satıcı bana dönüp çok çalışıyorsunuz sanırım bu kitaplar çok fazla dedi o an içim bir tuhaf oldu , bu kadar kısa sürede ya yine başaramazsa diye . Kitapları biraz inceledim gerçekten çok kalındılar ve çok fazlaydı ona moral olsun diye kitap sayfalarına başarabilirsin diye animasyonlar çizmeye başladım zıplayan bir savaşçı . Başaracaksın Mehmet !
Hastaneye döndüm ve ona kitapları verdim çok mutlu oldu işime geri döndüm akşam üzeri Hastaların yatak çarşaflarını değiştirirken Dilara bana Mehmet bugün hastanede olmayacak dedi .
- Kıvılcım : Nasıl ?
- Dilara : Eve gidiyormuş bir gün için deneme amaçlı .
Koşarak odasına gittim ve elinde bir küçük çanta ile gördüm onu .
- Kıvılcım : Mehmet , yakaladım gitmeden
- Mehmet : Kıvılcım o kadar çok akıl hastanesinde kaldım ki dışarıda ki hayata sence uyum sağlayabilir miyim ?
- Kıvılcım : Hiç bir sorun yaşamayacağınıza eminim . Yanımıza Ömer geldi .
- Mehmet : Ömer dostum kendine iyi bak diyerek birbirlerine sarıldılar . Ömerin dudaklarının titrediğini gördüm . Onu bırakmak istemiyordu burada tek konuşup anlaştığı kişi mehmetti . Onun için de çok zor olucaktı benim içinde . Mehmet'i o kadar sevmiştim ki benim ona iyi gelmem gerekirken o bana iyi geliyordu . Sanırım onu sevmeyen yoktu . Aklım onda kalıcaktı ama onun için seviniyordum . Evime gidip dinlenip yarına daha dinamik bir şekilde gelmem gerekiyordu ve ilk defa otobüste uyuyakalmıştım şöför dönüp bana son durak diye seslenene kadar hiç bir şey duymamıştım . Apar topar indim durağı kaçırmıştım ve yürüyerek başka bir durağa ilerlerken Kenan Doktoru gördüm otobüs geldiğinde otobüsün içine bakınıp geri çıktığını gördüm . Ve otobüs gitti . Ona yaklaşıp .
- Kıvılcım : Kenan bey ?
- Kenan Doktor : Kıvılcım nerede kaldın yoktun otobüste ?
- Kıvılcım : Uyuyakalmışım , durağı kaçırmıştım .
- Kenan Doktor : Biraz yürüyelim mi ?
- Kıvılcım : Tabi olur .
- Kenan Doktor : Aslında sana bir şey söylemek istiyorum bir saniye evet diyerek karşıma geçti ve bana Seni çok özledim dedi .
Gözlerim bir anda açıldı galiba hissettiğim şey doğruydu ne cevap vereceğimi bilmiyordum .
- Kenan Doktor : Seni görmeyince özlediğimi fark ettim . Bana bir şey demek zorunda değilsin sadece bunu söylemek istedim sessizce yürüyebilirsin .
Dediği gibi oldu cevap veremedim çünkü ben hiç bir şey hissetmiyordum . Hastaneye vardığımızda kendi yoluna gitti . Üzerimi değiştirdim ve koridorda mehmeti gördüm havaya konfetiler atıp dans ediyordu geri gelmişti . Masamıza doğru yaklaştı ve Ejderha savaşları başladı en güçlü asa bana ait dedi . Meditasyona zaman ayırmam lazım diyerek  gitti .
- Kıvılcım : Dilara , mehmet'e ne oldu ?
- Dilara : Bilmiyorum geldiğinden beri böyle .
- Kıvılcım : Tekrar mı başladı yoksa .
Diyerek odasına doğru gittim ne olduğunu anlamaya çalıştım.
- Kıvılcım : Mehmet senin evinde olman gerekmiyor muydu ?
- Mehmet : Bu kulenin içindeki hayat , işlerim daha bitmedi ejderhalar çok güçlendi kıvılcım . Savaşmam gerekiyor !
Uzaklaştım odasından ne olduğunu anlamaya çalışırken bana güçlü savaşçı değilde kıvılcım dediğini hatırladım . Müdire hanıma gittim .
- Demet : Yani diyorsun ki ...
- Kıvılcım : Evet sanrı görürken bana güçlü savaşçı derdi gerçeği gördüğü zaman kıvılcım derdi .
- Demet : Anladım ben hallediyorum şimdi .
Kapıdan çıktım ve ne olucağını ben de bilmiyordum yanımıza biraz zaman geçtikten sonra müdire hanım geldi .
- Demet : Mehmet taburcu oluyor .
- Kıvılcım : Nasıl hemen mi ama daha tam olarak iyileşmedi .
- Demet : Ama durumunun farkına varması iyileşmenin anahtarı . Merak etme poliknikte tedavi etmeye devam edeceğiz .
Mehmetin yanına doğru gittiğimde kapısı açıktı eşyalarını katladığını gördüm ve onları tekrar bozup tekrar katlıyordu , yanına gittim .
- Kıvılcım : Yardım edebilir miyim ?
- Mehmet : Hayır ,gerek yok . Pek fazla eşyam yok . Sizi kandırmaya çalıştım ,üzgünüm .
- Kıvılcım : Hayır, önemli değil
- Mehmet : Sanırım cesaretim yoktu , tekrar çalışmaya başlamaya ya da pes etmeye. Tekrar hastalanmam daha iyi olur , dedim .
Ailesi gelmişti tüm evrakları benim imzalamam gerekiyordu mehmetin suratında mahcup bir ifade vardı ben daha da üzülüyordum evrakları imzalarken altına numaramıda yazdım .
- Kıvılcım : Mehmet bir şeye ihtiyacın olursa beni ara olur mu ?
- Mehmet : Ararım , her şey için teşekkürler güçlü savaşçı kıvılcım . Ömer'e iyi bak onun daha çok ihtiyacı olucaktır sana . Onu yalnız bırakma olur mu ?
- Kıvılcım : Merak etme dediğini yapacağım .
Ömer kapı çıkışında bekliyordu . Birbirlerine sarıldılar , ömer sıkıca tuttu onu başarıcaksın dedi , ben yapamadım ama sen yapıcaksın diyerek ona teselli veriyordu . Mehmet gittikten sonra Ömerle göz göze geldik bana biraz öfkeyle bakıyor gibiydi . Mehmetin bu gidişatına sebep olan birazda ben mişim gibi.
Masama geçtim zeynep hemşire durgunluğumu fark edip yanıma geldi .
- Zeynep Hemşire : Tüm hastalara eşit davranmamız gerektiğini biliyorum ama bizde insanız , bazı hastaları daha çok önemseyebiliyoruz .
- Kıvılcım : Mehmetin yaşadıklarını düşünmeden durumu hemen bildirdim .
- Zeynep hemşire : Senin suçun olmadığını söylemem muhtemelen işe yaramayacak. Bunu uzun süre kafandan atamazsın , seni tanıyorum. İçime bir kurt düşmüştü ama düşünmemeye çalıştım nasıl olsa tedaviye gelicekti o zaman görebilirdim onu .
Mehmet kendini sınav hazırlıklarına adamıştı son şansıydı onun deyimi ile ,  gittiği dershaneye yeni insanlar gelmişti eski arkadaşlarıyla karşılaştığında nerede olduğunu sordular , ara verdim diye karşılık verdi eski dostları ile yemeğe çıkmıştı yanlarında çaylak birisi vardı
- Arkadaşlar sınavdan kalırsam ne olur ?
- Ne olacak tekrar denersin bak bizlere benim 3. Girişim gülerek mehmete bak 8. Girişi neredeyse .
- Mehmet :Devam etsenizde sınavı geçeceğinizin garantisi yok , kalmaya devam ettiğimiz sürece bize hep beceriksiz gözüyle bakacaklar .
- Mehmet çocukla neden böyle konuşuyorsun ona moral vermen gerekiyordu .
Mehmet bulunduğu alanı terk eder . Dershanenin önünde durur kaç kere bu yollardan geçtiğini hayal eder en son geldiğinde dershane yerine yan tarafta bulunan internet kafeye girişini görür , muhteşem oyunların olduğu kafaların dağıtıldığı ortam. Başarısız bir sınavın ardından oraya girmişti hemen bir masa bulup oynamaya başlamıştı bu sanal Dünyada kimse onu bir sınava tabi tutmuyordu . Oyunu online oynayama başladığı an kendine sanal Dünyadan arkadaşlar bulmuştu , burada sınav yok burası eğlence dünyasıydı . Hayal ettiği Dünya'ya geri dönmek zorunda olmak onu çok zora sokmuştu ama başaracağına da hep inanmıştı . Ertesi gün sınav günüydü yine her zaman ki gibi sınavına girmişti masasında otururken yeni gelen öğrencinin sevincine ortak oldu herkes tebrik ediyordu mehmete yanaştı , umarım sen de geçmişsindir diyerek gülümsedi . Oysa sınav sonuçları hiç iyi değildi yine tek bir soru ile sınavı kaçırmıştı . Arkadaşı biraz daha çabalarsan geçersin diye teselli verdi , sorun çabalamak değildi . Ertesi sabah hastaneye tekrar gitti bahçede Kıvılcımı gördü yanına doğru gitti .
- Kıvılcım : Mehmet , seni gördüğüme çok sevindim .
- Mehmet : Yine ders çalışmaya başladım .
- Kıvılcım : Eskisinden daha neşeli gözüküyorsun.
- Mehmet : gülümseyerek öyle mi dedi utangaç bir sesle . Aslında  Doktoruma geri dönmeyeceğimi söyledim . Hastane çok uzak gidip gelmesi çok zor oluyor .O sürede ders çalışmayı tercih ederim .
Sözleri yüreğime batıyordu ama o böyle mutluydu ona bir şey söyleyemiyordum . Derslerine devam etmesi pes etmemesi içimi rahatlatıyordu vedalaştık . Sanırım en zor vedam buydu hastaneye geri döndüğümde programım değişmişti onları kontrol ediyorduk hastane bu aralar o kadar sakindi ki içimde tuhaf bir mutluluk vardı . Her şey yoluna girmişti kızlarla yemek yedikten sonra hastaneden çıktık birlikte karaokeye gittik o sıra telefonum çaldı yabancı bir numaraydı
- Kıvılcım : Alo
- Mehmet :Bunca zaman sonra sizi tekrar görmek çok güzeldi , onu söylemek için aramıştım. Bugün müsait misiniz acaba ? Kahve içmek ister misiniz ? Müsait değilseniz hiç sorun değil. Arkadan arkadaşlarım hadi kıvılcım diye sesleniyordu. Siz keyfinize bakın bir daha ki sefere birlikte savaş ejderhasını öldürürüz diyerek telefonu kapattı . Arkadaşlarımın yanına döndüm ama içim hiç rahat değildi . Kızlardan ayrıldıktan sonra bir bankta oturdum ve telefonum çaldı arayan kişi polisti ve aldığım haber karşısında olduğum yere yığıldım , koşamıyorum . Bağıramıyorum insanlar etrafımda ağır çekimde hareket ediyor kalbim sıkışmaya başladı . Olay yerine gittiğimde yerde bir çanta içinden çıkan aldığım ders kitapları ve kanlı bir kimlik , mehmet intihar etmişti ve hayatını kaybetmişti ben yetişememiştim . Gözlerimden akan yaşlar bağıra çağıra haykırışlarım . Mehmet beni duyuyor musun mehmet ! Ne olursun geri dön , ne olursun . Birlikte savaşıcaktık özür dilerim mehmet yetişemedim ben . Hepsi benim suçum mehmet .... Çantasını alıp sarıldım haykırışlarımı duydu mu bilmiyorum ama keşke onu son bir kere daha görebilseydim , onu vazgeçirebilseydim . Ne yaşadığını ne acılar çektiğini . Gerçek Dünya onun ölümü olmuştu .... Etrafı bulanık görüyorum ben şimdi , ben şimdi nasıl .. nasıl devam edeceğim ...
- Bölüm Sonu -

Mucize Yaşam Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon