"BABA"

219 18 3
                                    

Ömer o kadar mutludur ki Kıvılcımın gözlerini açmasını dört gözle bekler . Ellerini nereye koyacağını bilmez . Yanında ki koltukta oturup sadece Kıvılcımı izler .
-Zeynep Hemşire : Neden Kıvılcımı Ömer'in odasına koydunuz ?
- Demet : Daha çabuk iyileşmesi için
- Zeynep Hemşire : Nasıl yani ?
- Demet : Ona Ömerden başkası iyi bakamazdı hepimiz yoğunuz aklımın kalmayacağı birine emanet ettim .
- Zeynep Hemşire : Kıvılcımın hoşuna gitmezse bu durum ?
- Demet : Gülümseyerek , bekleyip göreceğiz .
- Dilara :Koşar adımlarla gelir Mete sürekli kusmaya başladı ve sürekli ağlıyor nesi olduğunu anlayamıyoruz .
- Zeynep Hemşire : Hemen geliyorum .
- Demet : Şu konuşmayan çocuk mu ?
- Zeynep Hemşire : Evet çok da küçük aile çok endişeli.
- Demet : Onu başka bir çocuk terapiste yönlendirelim .
- Zeynep Hemşire : Kimseye tepki vermiyor , canının yandığını bile anlayamıyoruz .
Birlikte Metenin odasına girerler . Mete ağlamaktan yorgun düşmüş sus pus oturuyordur .
- Anne : Ne yapacağımı şaşırdım . Hastane hastane gezdik dolaştık . Bütün testleri temiz çıkıyor . Nesi olduğunu söylemiyor artık delirmek üzereyim nolur yardım edin .
- Demet : Merak etmeyin , elimizden geleni yapacağız . Bu arada yalnız mısınız ?
- Anne : Eşim Mete için bir kaç oyuncak almaya gitti . Buraya gelirken bir şeyler getirmemişiz .
- Demet : Bizim aktivite salonumuz var oraya götürebilirsiniz belki orada biraz da olsa kafası dağılır .
- Anne : Deneyeyim , teşekkür ederim . Bana biri eşlik ederse sevinirim eşim gelene kadar .
- Zeynep Hemşire : Dilara size yardımcı olur .
- Dilara : Birlikte gidelim buyrun , Mete gel bakalım birlikte gezmeye gideceğiz .
O sırada uyuyakalan Ömer bir ses ile uyanır .
- Ömer : Kıvılcım , uyandın mı ?
Kıvılcım yeni yeni gözlerini açmıştır , karşısında Ömer'i görünce gözlerini kapatır .
- Ömer : Yanına doğru yaklaşır , gözlerini açabilirsin rüya değil gerçek .
- Kıvılcım : Tekrardan gözlerini açar , kısık bir ses ile Ömer diye seslenir .
Ömer , bana ne oldu ?
- Ömer : Hatırlamıyor musun ?
- Kıvılcım : Kafasını sallar
- Ömer : Yine bir hasta ve yine bir şeyler olmasın diye kendini feda eden sen . Bir anneyi kurtarmak için önüne atladın . Şimdi hatırladın mı ?
- Kıvılcım : Gözlerini kapatıp açar . Ve gülümsemeye başlar .
- Ömer : Ne oldu ? Beni görünce mutlu mu oldun ?
- Kıvılcım : Dönüp dolaşıp bu odaya geliyorum . Ona güldüm . Benim burada olmam için ne teklif ettin ?
- Ömer : Ellerini cebine koyar , çok yalvardım . Hatta o kadar yalvardım ki benim deli olduğumu düşündüler ve ben de geri döndüm .
- Kıvılcım : Geri mi döndün ? Hani sen düzelmiştin derken birden ağrı saplanır . Kıvılcım elini karnına koyar .
- Ömer : Dur heyecanlanma daha çok buradayım . Gülmeye başlar , bir hemşire çağırayım mı sana ? İyi misin ?
- Kıvılcım : Sadece biraz ağrım oldu . Kendini doğrultmaya başlar .
- Ömer : Napıyorsun dur ! Daha yeni kendine geldin bana emanetsin . Öyle kafana göre hareket edemezsin . Bundan sonra gözüm üzerinde olacak .
- Kıvılcım : Hemşireyi çağırır mısın ? Beni bu odadan çıkartsın .
- Ömer : Kısıtlanmak hoşuna gitmedi mi ?
- Kıvılcım : Gülmeye başlar , böyle giderse burdan çıkamayız .
- Ömer : Çabuk iyileşirsen benden çabuk kurtulursun .
- Kıvılcım : İyileşsemde senden çabuk kurtulacağımı zannetmiyorum .
- Ömer : Hafif bir tebessümle , bak bu doğru .
- Demet : Kıvılcım kendine gelmişsin , nasılsın ?
- Kıvılcım : Biraz daha iyiyim . Nergis hanım nasıl ? Oğlundan şikayetçi olmayacağım .
Demet ve Ömer birbirine bakar .
- Demet : Kıvılcım çok üzgünüm ...
- Kıvılcım : Ne oldu ? Nergis hanıma bir şey mi oldu ?
- Demet : O iyi ama ..
- Kıvılcım : Suratını asar ve ne olduğunu tahmin eder . Cümlenizin devamını tahmin edebiliyorum . Bunu duymak istemiyorum yoksa yine kendimi suçlu hissedeceğim .
- Ömer : Senin hiç bir suçun yok , bırak artık bunu kendine yapmayı . Şu haline baksana kim senin gibi davranırdı . O anneyi kurtaran tek sendin canını ortaya koydun .
- Kıvılcım : Bu yeterli gelmemiş .
- Demet : Kıvılcımın yanına oturur elinden tutar . Bu onun çok önceden planladığı bir durumdu , sadece doğru zamanı bulamıyordu . O gün olmasa başka bir gün bu yaşanacaktı . Anne için durum çok acı , bununla her zaman yaşayacak . Sürekli gözünün önünde o an , bizler elimizden geleni yaptık . Sen artık dinlenmeye çalış , bak yanında Ömer var gözüm arkada kalmayacak .
- Ömer : Benden sıkıldı bile şimdiden .
- Demet : Nasıl ?
- Ömer : Biraz fazla hiperaktif
- Demet : Onu biliyoruz canım .
- Kıvılcım : Demet Hanım , Aileme haber vermeseniz .
- Demet : Öyle olur mu merak ederler .
- Kıvılcım : Ben daha fazla üzülmelerini istemiyorum bir şekilde hallederim .
- Demet : Sen öyle diyorsan . Ben şimdilik gidiyorum. Ömer 'e döner gözleri üzerinde işareti yapar .
- Ömer : Merak etmeyin .
- Kıvılcım : Tamam uslu duruyorum . Beyaz bayrak .
- Ömer : Yalnız kaldık şimdi . Ne yapsak ?
- Kıvılcım : Ben alışığım , sen sıkılırsan çıkıp dolaşabilirsin .
- Ömer : Ben de bu odada bir ömür geçirdim . Hiç bu kadar güzel bir misafirim olmamıştı .
Dedikten sonra odanın kapısı çalar . Kapıyı açtığında birlikte vakit geçirdiği yaşlılar gelmişti . Ellerinde birer gül vardı hepsi içeriye girdi .
Kıvılcım Şaşkınlıkla onlara bakıyordu .
- Geçmiş olsuna geldik .
- Bu yakışıklının eşinin rahatsızlandığını duyduk .
- Kıvılcım : Eş mi ?
- Ömer : Gözlerini kaçırır , ben gülleri alayım .
- Bunları sana getirmedik .
- Evet , bu yakışıklının bu kadar üzülmesine sebep olan kızı görmeye geldik .
- Kızım sen bunlara bakma , kocana sahip çık bak bunlar elinden alır .
- Kıvılcım : Yanlış anlaşılma oldu sanırım .
- Ömer : Araya girer kaş göz işareti yapar , çok iyi yaptınız . Ben de başında bekliyordum, gözlerini açmasını .
Gülleri Kıvılcımın kucağına bırakırlar .
- Çok şanslısın , filinta gibi adam .
- Bizimle dans etti , bizi eğlendirdi çok sevdik bu çocuğu .
- Ömer : Yanınızdan ayrılmak zorunda kaldım malum Eşimin yanında olmam gerekiyordu .
Kıvılcım gözlerini Ömer'e doğru çevirip ne olduğunu anlayamaya çalışır .
- Biz gidelim , bir isteğiniz olursa bize haber verin .
- Kız bu hastanede Hemşire sana niye ihtiyaçları olsun .
- Sen sus , kıskanç adam . Hanım kızımız çok güzelmiş . İyileştiği zaman bizleri de ziyarete gelir dimi ?
- Kıvılcım : Tabi gelirim .
- Hadi , hadi gidelim kızcağız dinlensin .
Ömer ellerini birbirine geçirmiştir masum masum duruyordur .
Hastalar odadan çıktığı an Kıvılcım bir yastık fırlatır Ömer 'e Ömer yakalar .
- Ömer : Dur dur açıklayacağım .
- Kıvılcım : Ne karıştırıyorsun ?
- Ömer : Onlardan kurtulamıyordum böyle bir yalan söyledim . Bir tanesi benimle evlenmek istiyordu .
- Kıvılcım : Sen de ben evliyim mi dedin .
- Ömer : Elimde bir tek sen vardın . Gülmeye başlar .
- Kıvılcım : Hasta ve kibar oldukları için sessiz kaldım . Bir de ayağa daha kalkamadığım için .
- Ömer : Ayağa kalktığın zaman ne olacak ?
- Kıvılcım : Bilmem .
- Ömer : Yutkunmaya başlar , kızdın mı ?
- Kıvılcım : Biraz .
- Ömer : Bak ben senin hastanım ve bana da diğer hastalar gibi davranmalısın .
- Kıvılcım : Elinde ki diğer yastığı tekrar fırlatır .
- Ömer : Yine ne yaptım .
- Kıvılcım : Sen bana haber vermeden neden çekip gittin ? Seni ne kadar merak ettiğimi bilemezsin .
- Ömer : Çok mu merak ettin .
- Kıvılcım : Bir açıklama yapmama bile izin vermedin .
- Ömer : Bu konuyu kapatsak mı ?
- Kıvılcım : Kapatalım peki .
- Ömer : Yürümek ister misin ?
- Kıvılcım : Aslında çok iyi olurdu . Yatmaktan sıkıldım .
- Ömer : Ben sorup geliyorum hemen . Bir yere kımıldama .
- Kıvılcım : Hıı tamam .
- Ömer : Pardon , ağız alışkanlığı .
Ömer Ve Dilara kıvılcımın koluna girerek yavaşça ayağa kaldırır .
- Ömer : Canın yanarsa söyle olur mu ?
- Dilara : Canı yansada yürümek zorunda birazcık .
- Ömer : Ben sırtıma alır giderim .
Kıvılcım ve Dilara Ömer'e bakar .
- Ömer : Şaka yaptım .
- Dilara : Ömer seni uzun zamandır tanıyorum ve neredeyse hiç sesini bile duymuyordum . Seni böyle görmek herkesi çok şaşırtıyor .
- Ömer :Bunu çok duymaya başladım , iyileştim . Bu arada sen bizimle mi yürüyeceksin ?
- Dilara : Evet , neden ?
- Kıvılcım : Ömer'e alttan vurur .
- Ömer : Tamam anladım .
- Dilara : Şimdilik bu kadar yeter . Yemek saati biraz dinlendikten sonra tekrar akşam yürüyüşü yaparız .
- Ömer : Yaparız .
Ömer suratı asık bir şekilde odaya girer . Dilara Kıvılcımı yatağına uzandırır .
- Dilara : Size afiyet olsun .
- Kıvılcım : Ömer ?
- Ömer : Efendim .
- Kıvılcım : Neden suratın asık ?
- Ömer : Suratım mı asık , hiç fark etmedim . Bakalım ne yemekler gelmiş . Of bu ne ya .
- Kıvılcım : Ne oldu ?
- Ömer : Hastane yemeklerinden hiç hoşlanmıyorum .
- Kıvılcım : Hasta demek istedin sanırım . Çünkü ben seviyorum .
- Ömer : Terasa bir sofra mı kurdursak ?
- Kıvılcım : Saçmalama istersen .
- Ömer : Tamam dur sen eğilme ben yardım edeyim .
- Kıvılcım : Ben yiyebilirim .
- Ömer : Yardım etmek istiyorum . Diyerek Kıvılcıma kendi elleriyle çorbasını içirir . Yemeğini yedirir.
- Kıvılcım : Teşekkür ederim . Yardımın için .
- Ömer : İstersen bir yürüyüş daha yapalım .
- Kıvılcım : Olur , Dilaraya haber verelim .
- Ömer : Homurdanır onsuz gidemiyor muyuz ?
- Kıvılcım : Gideriz ama bir şey olursa müdahale eder diye .
- Ömer : Bu seferlik gelmesin . Diyerek Kıvılcımın koluna girer ve birlikte aktivite odasına doğru ilerlerler .
Orada biraz otururlar . Biraz uzaklarında oturan Mete'yi fark ederler . Kendi halinde oturuyordur önünde tonlarca oyuncak olmasına rağmen hiç biri ile oynamıyordur . Bunu Kıvılcım ve Ömer fark eder .
- Ömer : Sence nesi var ?
- Kıvılcım : Bilmiyorum ama çok küçük .
- Ömer : Bu yaşta ki bir çocuğun burada olması normal mi ?
- Kıvılcım : Değil . Umarım büyük bir sorunu yoktur .
Derken yanına bir adam yaklaşır ve Meteyi kolundan tutup havaya kaldırır .
- Hadi yürü senin oynayacağın yok !
- Ömer : Bu kim böyle ?
- Kıvılcım : Ömer müdahale edemezsin .
Ömer dayanamaz gidip adamın elinden çocuğu çeker .
- Napıyorsun sen ?
- Ömer : O daha çok küçük , biraz daha kibar olamazsınız .
- O benim oğlum !
- Kıvılcım : Ömer , lütfen . Kusura bakmayın .
- Ömer : Bu adamdan hiç iyi bir elektrik almadım .
- Kıvılcım : Sen de benim gibisin .
- Ömer : Efendim ?
- Kıvılcım : Benim gibisin ... Şu an sen de kendimi görüyorum .
- Ömer : Bana birini hatırlatıyor .
- Kıvılcım : Metehan mı ?
- Ömer : Evet ...
- Kıvılcım : Dönelim mi ?
- Ömer : Rengin biraz soluk görünüyor tansiyonunu da ölçtürelim .
- Kıvılcım : İyiyim , biraz fazla hareketlendim ondan sanırım .
Birlikte odalarına dönerler aradan 1 HAFTA geçer .
Kıvılcım çok daha iyidir ve işinin başına dönmüştür . Her zaman ki gibi hastaneye giriş yapar ve Ömer'in yanına uğramak için odasına girer . Odada Ömer'i bulamaz .
- Kıvılcım : Nereye kayboldun yine .
- Zeynep Hemşire : Kıvılcım , çok daha iyi görünüyorsun evde istirahat etmek daha iyi gelmiş .
- Kıvılcım : Annemden biraz azar yedim ama bana çok iyi baktı .
- Zeynep Hemşire : Ömer'e mi baktın ?
- Kıvılcım : Evet ama odasında yok.
- Zeynep Hemşire : Evet büyük ihtimal aktivite odasında Metenin yanında .
- Kıvılcım : Metenin mi ?
- Zeynep Hemşire : Evet çünkü Meteyi sakinleştiren tek kişi Ömer .
- Dilara : Kıvılcım hoş geldin . Seni burada görmek çok güzel . Bu arada birikmiş bir sürü dosya var . Onlarda seni çok özledi .
- Kıvılcım : Bu sefer ben de çok özledim mızmızlanmayacağım .
- Hasta Bakıcı Ahmet : Kıvılcım seni görmek isteyen biri var . Salonda bekliyor .
- Kıvılcım : Kim ?
- Hasta Bakıcı Ahmet : Gidip kendin görsen daha iyi .
Salona doğru ilerler ve Nergis hanımla karşılaşır . Nergis Kıvılcıma doğru ilerler ve sarılır .
- Hasta : İyileşmeni bekledim . Gelemedim cesaretim yoktu . Her şey için teşekkür etmek istedim . Beni korumaya çalıştın , oğlumdan .
- Kıvılcım : Çok üzgünüm ...
- Hasta : Üzülme , sen elinden geleni yaptın . Kendi canımdan kanımdan olanların yapamadığını . Üzülüyorum , özlüyorum . Evlat işte ne olursa olsun . Artık bu Dünyada olmadığını bilmek insanı üzüyor olsada . Ne olursa olsun sesini duymak .. onu görebilmek çok farklı duygular .
- Kıvılcım : Burada kalmaya devam etseniz ?
- Hasta : İstediğim kadar kalayım , fark etmez . Ben artık iyileşmem . Böyle yaşamaya mahkumum . Sana sadece sarılıp teşekkür etmek istedim .
- Kıvılcım : Yine de aksi bir durumda... size numaramı vereyim beni arayın olur mu ? Her gün de arayabilirsiniz . Birileri ile konuşmak bazen iyi gelebiliyor , kimselere bir şey anlatmadan yaşamak insanı yorar . En azından bunu yapalım .
- Hasta : Sen çok iyi kalpli birisin , karşınada böyle insanlar çıksın hep . Güzel ,mutlu ,huzurlu bir yuvan olur inşallah .
- Kıvılcım : Kendinize çok iyi bakın .
- Hasta : Sen de öyle . Görüşmek üzere .
Odaya dönerken yine kendini bir kaosun içinde bulur bu sefer tanıdık seslerdi . Ömer ve Metenin Babası kavgaya tutuşmuştur . Koşarak yanlarına gider .
- Kıvılcım : Neler oluyor burada ?
- Baba : Bana oğlumla nasıl konuşmam gerektiğini öğretmeye çalışıyor !
- Kıvılcım : Ömer ?
- Ömer : Öğretmeye çalışmıyorum bizzat uyarıyorum !
- Kıvılcım : Ömer !
- Baba : Alın şunu burdan oğlumdan da uzak dursun . Yoksa bu hastaneyi şikayet ederim . Oğluma hangi amaçla yaklaştığı belli değil .
- Ömer : Sen ne diyorsun lan ! Diyerek babaya bir tane yumruk sallar .
- Demet : Napıyorsunuz ! Ömer ! Kendine gel .
- Kıvılcım : Kusura bakmayın lütfen .
- Baba : Şikayetçi olacağım , burada kalmayacak .
- Ömer : İstediğin yere başvur ! Ben buradayım .
- Kıvılcım : Ömer ! Kendine gel !
- Ömer : Neler olduğunu görmüyorsunuz ! Beni susturmaya çalışıyorsunuz ! Beni dinlemiyorsunuz bile .
- Kenan Doktor : Sen hastasın ! Hasta ! Bırak o görevi biz yapalım .
- Kıvılcım : Ömer , çocuk çok küçük ve çok korkmuş .
- Ömer : Sen de mi beni suçluyorsun ?
- Kenan Doktor : Sen de mi derken ?
- Ömer : Sana ne oluyor ?
- Kenan Doktor : Asıl sana ne oluyor herkes çizgisini bilmeli . Yerini bilmeli .
- Ömer : Doğru ben bir hastayım ama hala bir insanım .
- Kıvılcım : Ömer hepimiz burada anlamaya çalışıyoruz . Sakin olmalısın zarar veriyorsun , o bir baba ve oğlu için endişeleniyor onu da anlamalıyız .
- Kenan Doktor : Bir baba değilsen ve bir çocuğun yoksa bunu anlayamazsın . O adamın neler çektiğini anlayamazsın .
-Ömer : Çok fazla sinirlidir ve odasına doğru ilerler . Kıvılcım peşinden gider.
- Kıvılcım : Ömer .
- Ömer : Çıkar mısın ? Konuşmak istemiyorum .
- Kıvılcım : Ömer bak
- Ömer : Sesini yükselterek , Dışarı Çık !
- Kıvılcım : Kapıyı kapatır odadan çıkar .
O sıra da Mete ailesinin elinden kurtulup Ömer'in yanına doğru ilerler . Kapısını açıp içeri girer .
- Ömer : Sen nasıl geldin buraya ?
Mete sesini çıkartmaz .
- Ömer : Bir şey mi oldu ? Seni burada görürlerse başım derde girer . Diyerek Meteyi elinden tutup odaya götürür .
Mete ağlamaya başlar .
- Ömer : Neden ağlıyorsun ? Bana anlatabilirsin . Bir yerin mi acıyor ?
Mete Ömer'in elinden tutar beni bırakma dercesine . Kimselerle konuşmayan Mete ilk tepkisini Ömer'e vermiştir .
O sıra Kıvılcım onlanları görür . Yanlarına doğru ilerler .
- Kıvılcım : Ömer , lütfen artık bunu yapma . Şimdi babası görürse başımız derde girer .
- Ömer : O geldi benim yanıma . Odasına getirdim . Elimi bırakmıyor baksana .
- Kıvılcım : Mete , lütfen konuş bizimle .
Mete sağına soluna bakar ve kafasını kaldırıp Ömer 'e bakar ve ona " BABA " diyerek seslenir .
Kıvılcım ve Ömer birbirlerine bakar .
- Bölüm Sonu -

Mucize Yaşam Where stories live. Discover now