Sevgi iyileştirir

216 20 2
                                    

Kıvılcımın gözleri kapandığı an ağır çekimde ilerleyen zaman , herkeslerin sağa sola koşuşturması . Sedye üzerinde o  yanıp sönen ışıklı koridorlardan geçmesi .
- Zeynep Hemşire : Kıvılcım dayan .
Sedyenin yanında Kıvılcımın elinden tutan Ömer , gözleri dolu dolu ağır adımlarla yürür .
Hemen ameliyathaneye alınır durumu ağırdır . Ameliyathane kapısına doluşan hemşireler , Ömer ise bir kuytu yere oturmuştur gözlerini kapıdan 1 saniye bile ayırmaz . Gözlerinin önünden hastalarla olan yakınlığı onlar için kendini nasıl paraladığı geçer . İnsanlara kendinden çok daha fazla değer vermesi . İyileştirdiği hastaların hastaneden mutlu ayrılması . Mehmet için o kadar çabalamasına rağmen ölümü ile yıkılıp kendine gelememesi ardından tedavi görmesi . Belki yine olsa yine o Anne ve Oğul arasına girerdi geleceği görse yaralanacağını bilse yine yapardı . Mehmet'in dediği gibi  o " Güçlü bir SAVAŞÇI "
Ömer'in gözleri dolar ama her şeye rağmen güçlü olmak zorundadır . Salona koşturarak güvenlik görevlisi gelir .
- Görevli : Kıvılcım Hanım'ı yaralayan adam terasa çıkmış , intihar etmek istediğini söylüyor .
Ömer yerinden fırlar , koşarak terasa gider her koştuğu adımda yeri inletir .
- Demet : Ömer ! Nereye gidiyor ? Çabuk peşinden gidin .
Teras'a doğru girer karşısında Adamı görür .
- Ömer : Bekle ! Yapma !
- Yine mi sen geldin? Git başımdan !
- Ömer : Atladığın zaman her şey yoluna girecek mi zannediyorsun ! Ölünce bitiyor mu zannediyorsun ! Yaptığın çok yanlış ama bırak seni tedavi etsinler .
- Ben hasta değilim !
- Ömer : Bana bak ! Ben hastayım lan .... ben de ölmek istedim ! Ama yapmadım iyileşmek istedim . Tam ümidimi kesmek üzereyken karşıma Umudum çıktı , yeniden tutundum yeniden kendimi sevmeyi öğrendim . İnsanları anlamaya başladım . Herkes için bir UMUT vardır . Yeter ki sen iste . Bana bak ! Kıvılcıma bir şey olmayacak ! Şu an emin ol seni burada görse elinden tutup seni oradan çekip alırdı . Kalbi yüreği o kadar güzel ki . O herkese Umut olmayı seviyor .
- Ya ölürse . O zaman ben bir katilim , beni alıp götürürler ben içeriye girmek istemiyorum .
- Ömer : Sen her şeyden önce Anneni sevmeyi öğren . Onu mutlu ettiğin zaman sen de mutlu olacaksın bana inan . En son ne zaman onu mutlu ettin ? Ona nasıl davrandığını uzaktan izleyip görmüş olsaydın kendinden nefret ederdin .
- Ben ... Ona kötü davrandığımın farkındayım ama yapamıyorum . Bir bataklığa battım bütün ailemi dağıttım , kumar oynadım evimi , arabamı , karımı çocuğumu herkesi kaybettim .
- Anne : Koşarak gelir , OĞLUM !
- ANNEEE ! Dur gelme !
- Anne : Yapma oğlum , sen ölürsen ben yaşayamam .
- Ömer : Görmüyor musun ! Seni hala çok seviyor .
- Anne : Ben hep sevdim seni oğlum . Bana kendi anne babamın yaptığını yapma . Bana bunu ikinci defa yaşatma . Herkes gitti , sen gitme oğlum . Onlar beni bıraktı sen bırakma . Nolursun bırakma .
- Anne , sana hiç bir zaman seni sevdiğimi söyleyemedim , ben ... her zaman senden utandım senden sıkıldım . Seninle gezerken insanların tuhaf bakışlarından yoruldum . Seni sadece paran için yanımda tuttum . Dayanamadım buraya tekrar getirdim , o kadar çok soru sorup küçük çocuk gibi davranıyordun ki . Sana katlanamadım . Ağlamaya başlar , ben iyi bir evlat değilim . Cezamı çekmem gerekiyor .
- Anne : Yere çöker , ben çok başarılı bir çocuktum bir gece ansızın babam evden ayrıldı ben çok uzaklara gittiğini biliyordum . Her şeye rağmen annemin yanında olmaya çalıştım . Okulumdan ayrıldım ,çalışmaya başladım . Annem benden nefret ediyordu , bir gün ona sordum neden beni hiç sevmiyorsun diye . Bana baban senin yüzünden gitti demişti . Benim omuzuma öyle bir yük bindirmişti ki onun ağırlığı altında ezildim . Bir gün uyandığımda annem yoktu yanımda . Yavaş yavaş evin içinde yürüdüm . Bir çift ayak gördüm , kendini asmıştı . Koşup ayaklarına sarıldım , boyum yetişmiyordu . Çoktan ölmüştü ve bunun suçlusu yine bendim . Tek başıma hayatta kalmaya çalıştım , bir adam sevdim . Beni o kadar seviyordu ki ilk defa sevilmek nedir o zaman anlamıştım . Bir dostum vardı , her anımda yanımdaydı . Evleneceğim zaman gelinlikle nikah masasında kalakaldım . Çünkü en yakın arkadaşımla kaçmıştı . Oradan da tek başıma ayrıldım yine tek başıma devam ettim . Her şeye rağmen eğilmedim . Sonra Babanla karşılaştım evlendik siz oldunuz , yine terk edildim tek bir göz odada , her şeye rağmen size baktım . Dedim ki sırtımı yaslayacağım evlatlarım var . Büyüdünüz biriniz beni terk etti sen kaldın . Sen de beni istemedin . Yine her şeye rağmen eğilmedim . Şimdi sen şu yaşadığın hayat için kendi canına mı kıymak istiyorsun ? O zaman ben ne yapmalıydım ?
- Özür dilerim . Diyerek kendini aşağıya doğru bırakır .
Anne oğlum diyerek koşar Ömer Anneyi tutar . Annenin bağırışları bütün hastaneyi inletir . Ömer Anne ile birlikte Ağlamaya başlar .
- Anne : Sana yapma dedim , niye yaptın .... Ben sana şimdi nasıl veda edeyim .... ben şimdi nasıl yaşayayım . Ömer sıkı sıkı sarılmıştır . Annenin bağırışları Ömer'in yüreğini titretiyordu .
Oğlummmm! Oğlummmmm! Canım gitti canım .... bu benim kaderim terk edilmek benim kaderim ....
Hasta bakıcı Ahmet ile birlikte Anneyi aşağıya indirirler .
- Anne : Durun ! Bırakın ! Ona son bir kere sarılayım . Veda edeyim izin verin .
- Demet : İyi görünmüyorsunuz , bu sağlıklı değil .
- Anne : Ben Anneyim Anne ! Onun her anında yanındaydım . Şimdi veda etmek istiyorum bırakında göreyim .
- Ömer : Bırakın , görsün . Veda etsin ona söylemek istediği şeyler var .
Sedye üzerinde getirilir , anne koşarak oğluna sarılır kafasına kadar çekilen örtüyü kaldırır . Yüzü tanınmaz halde de olsa .
- Anne : Küçücüktün , yüzün ellerin o kadar güzeldin ki çocuk ! Seni ben en güzel şekilde yetiştirmek istedim , yetersiz kaldım Annem . Ben yetemedim... yüzünü okşar . Oğlum evladım , canım ciğerim . Sen sadece kendini değil , beni de öldürdün . Ben şimdi nefes alabiliyor muyum zannediyorsun . Ben de öldüm oğlum , ben de öldüm .
Herkesler olduğu yerde ağlamaya başlar , en zor vedanın evlada yapılması . Her şeye rağmen sağlam durucam diye aklını yitiren bir annenin vedası .
- Anne : Oğlum ... Orası karanlık olursa korkma , ağlama olur mu ? Sakın korkma , ben hep yanında olacağım . Benim gibi korkardın karanlıktan , sana her zaman en zor gecenin ardından doğan güneşi hatırlatırdım . Her karanlık gecenin bir sabahı olur . Bunu hatırla bunu unutma . Diyerek oğlunun alnından öper örtüsünü kafasına kadar çeker . Görüşürüz oğlum ....
- Zeynep Hemşire : Hastayı alalım artık . Anne'ye sakinleştirici vuralım . İyi görünmüyor . Ömer sen iyi misin ?
- Ömer : Bilmiyorum .
- Zeynep Hemşire : Ömer'i odasına götürür müsün Dilara .
- Dilara : Tabi , Ömer hadi gel gidelim .
- Ömer : Kıvılcım ?
- Dilara : Merak etme ben haber vereceğim sana . Çıkar çıkmaz .
- Ömer : Ben beklemek istiyorum onu . Odamda durup beklemek istemiyorum . Uyandığı an yanında olmalıyım . Beni görmeli .
- Dilara : Merak etme Ömer ben ilk sana haber vereceğim . Dinlenmen gerekiyor hiç iyi görünmüyorsun , zaten senin taburcu olman çok hızlı olmuş . Daha tamamen iyileşmemişken hastaneden ayrılmışsın . Ben yatış için dosyanı düzenleyeceğim hadi sen de yatağında biraz dinlen .
- Demet : Kıvılcımdan bir haber var mı ?
- Kenan Doktor : Hayır hala ameliyathanede , kimseler çıkmadı daha . Durumu sizce çok mu kötü ? Neden böyle bir şey yapar ki insan . Kıvılcım hiç kendini düşünmüyor .
- Demet : İşte bu yüzden o hastalara ışık oluyor . Kendini hiç düşünmemesi haksızlık ama bir kaç bir şey gördüm onu da iyileştirecek birisini tanıdım . Her ne kadar gözlerini benden kaçırsada bugün onu gördüm .
- Kenan Doktor : Neyi gördünüz ?
- Demet : Gülümseyerek , Kalbini gösterir bunu gördüm .
- Kenan Doktor : Anlam veremedim ama yakında kokusu çıkar .
Zeynep Hemşire ve Dilara birbirlerine bakar . Onlarda anlamıştı .
O sırada Acil'e 5 yaşında bir erkek çocuğu getirilir . Konuşma zorluğu çektiği ve kimselerle konuşmadığı söylenir . Aile bu durumu hiç bir şekilde çözememiştir .
- Zeynep Hemşire : Merhabalar küçük bey adın ne senin ?
- Anne : İsmi Mete , biraz yaramaz ama .
- Zeynep Hemşire : Merhaba mete memnun oldum . Şimdi bir kaç test yapacağız , uslu duracağından eminim .
Çok fazla tepkisiz bir çocuktur . Biraz fazlasıyla boş bakıyordur .
- Dilara : Ömerin kapısına hızlıca vurup içeri girer . Ömer ! Koş Kıvılcım çıktı . Durumu da iyiymiş .
Ömer yatağından fırlar koşa koşa yukarı çıkar o sıra Bir aile ile çarpışır. Yere düşen Meteyi görür . Elinden tutup onu kaldırır . Kusura bakmayın , heyecandan .
- Anne : Önemli değil , oğlum da önüne bakmıyordu . Mete iyi misin diye sorduğu an Ömer koştuğu yoldan duraksayıp arkasına dönüp bakar . Mete ... Metehan gelir aklına . Gözlerine bakar . Yoluna devam eder .
- Zeynep Hemşire : Merak etmeyin Kıvılcım iyi biraz uzun bir ameliyat oldu . Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacı var .
- Ömer : Görebilir miyiz ?
- Demet : Çok kısa görmek isteyen olursa tabi hemşirelerimiz .
- Dilara : Ben görebilirim .
Ömer boynunu büker kafasını öne eğer ayakları öne arkaya gidiyordur .
- Demet : Ömer , iyi olduğunu öğrendin istersen daha fazla ayakta kalma odana gidebilirsin .
- Ömer : Kafasını kaldırır . Bir şey söyleyemez ama onu zaten anlamıştı herkesler.Müdire hanımın bir imtihanıydı . Boyun eğmekten başka yapıcak bir şeyi yoktu . Usul usul yürüyerek koridorlardan geçti .
- Zeynep Hemşire : Görse miydi onu ? Çok üzüldü .
- Demet : Ona bir başka sürprizim olacak .
- Zeynep Hemşire : Nasıl bir sürpriz ?
- Demet : Beklediğine değecek bir şey .
- Zeynep Hemşire : Siz de hissediyor musunuz ?
- Demet : Hissetmek başka görmek çok başka . Ömer kaç senedir bu hastanede onunla kaç kere bu kadar iletişime geçebildik ? Herkesler ümidini kesmişti , kıvılcım gelene kadar . Şu an geldiği durumu görünce o kadar duygulanıyorum ki . Sevgi iyileştirir , bunu bir kere daha görmüş olduk .
- Zeynep Hemşire : Güzel bir gelecekleri olucağını düşünmüyorum . Aralarında ki o farklılık çok fazla .
- Demet : Aksine , ikiside aynı . Ruh ikizi gibiler , görmüyor musun hastanın annesi için yaptıklarını Ömerden bahsediyoruz . Kıvılcımda olsaydı aynı şeyi yapacaktı biliyoruz . İşte bu yüzden ikiside aynı . Duydukları pişmanlığın onları hasta etme şekli . Birbirlerine umut olmaları .
- Zeynep Hemşire : Ama siz bunu onaylamıyordunuz ?
- Demet : Kabul edilemez bir durumdu ama. Görmek çok başkaymış.
- Dilara : Kıvılcım'ı gördüm iyi görünüyordu . Odaya alınıcak dedi doktor . Uyanmasını bekleyeceğiz .
- Demet : Bekleyelim o zaman .
- Zeynep Hemşire : Hadi bakalım , dosyalar bizi bekler . Tuğçe izinden döndü berabersiniz artık kıvılcım gelene kadar .
Herkesler işine geri dönmüştür . Ömer Ünal odasında volta atıyordur . Odasından gizlice çıkıp yavaş adımlarla kıvılcıma doğru ilerler tam o sırada Demetle karşılaşır . Hemen geri döner . Hızlı adımlarla oradan kaçar . Demet ise gülümseyerek onu izler . Her fırsatta yukarı çıksada Demet ile karşılaşır .
- Demet : Ömer ? Burayı pek sevdin galiba ?
- Ömer : Doktorum yürümem gerektiğini söyledi , merdiven inip çıkmamda fayda varmış o yüzden .
- Demet : Anladım , dur sana yardım edeyim gel benimle .
Ömer ellerini arkaya atar , başını sallar . Yine yakalandık hallerine girer ama çaktırmaz .
- Demet : Evet bak burada güzelce volta atabilirsin hatta bir kaç hastaya da eşlik edebilirsin . Bugün Anne ile olan diyalogun beni çok duygulandırmıştı .
Demet Ömer'i Yaşlıların bulunduğu alana getirmişti her bir yanda yürümeye çalışan egzersiz yapan hastalarla doluydu . Ömer pek memnun olmayarak bakıyordu . Hadi bakalım kolay gelsin . Hanımlar , beyler size yardımcı getirdim . Yürümek ve egzersiz yapmak isteyen varsa aranızda Ömerden yardım isteyebilir .
- Hasta : Bu çocuk çok yakışıklıymış .
- Demet : Bak talibin bile çıktı .
- Ömer : Hafif sırıtır .
- Demet : Size kolay gelsin .
Herkesler Ömer'i çok sevmişti bir ara kaos çıktı
- O benimle yürüyecek !
- Hayır ilk bana söyledi !
- Hadi oradan ! İlk ben kaptım .
Ömer Bulunduğu ortamda öylece kalmıştı ordan oraya çekiştiriliyordu .
- Oğlum sen bu hanımlardan kurtulamazsın en iyisi buradan kaç .
- Ömer : Nasıl kaçacağım . Baksanıza gözleri üzerimde .
- Sorma oğlum bunlar hepimizi yer bitirir .
Birlikte gülmeye başlarlar , Birlikte güzel sohbetlerler etmeye başlarlar. Onları uzaktan izleyen Müdire gülümsemeye başlar .
Birden bire Hanımlar dans etmeye başlar beyler de onlara eşlik eder hep birlikte güzel bir ortam oluştururlar onları gülerek izleyen ömer . Oradan hemen kaçmaya kalkar . Kolundan tutan bir hasta onunla dans etmek ister .
- Ömer : Yok ben hiç dans etmedim , bilmem öyle şeyler .
- Hadi hadi sen gençliğinde ne danslar etmişsindir . Bak böyle iki popo sallayacaksın .
- Ömer : Gülmeye başlar , yok ben yapmam beceremem .
- Hanımlar çocuğu rahat bıraksanıza yahu .
- Sen karışma ihtiyar , kıskandın mı ?
- Bizde gençken böyle yakışıklıydık . Ne kızlar kapımızda yattı .
- Hadi oradan yalancı . Kıskandınız dimi ?
Diyerek birbirlerine girmeye başladılar Ömer aralarında kalır . Onları zapt etmek çok zordu neyse ki imdadına Bakıcı Ahmet bey yetişti . Aradan hemen sıyrılıp kaçtı . Arkasına bile bakmadan tövbe etmişti yukarıya çıkmamaya , kıvılcımı görememek onu çok üzmüştü odasına doğru döndü kapısını açtı ve karşısında gördüğü manzaraya şok oldu . Tam karşısında ki yatakta Kıvılcım yatıyordu .Gördüğüne inanamaz , ellerini kafasına koyar . Bu gerçek mi ?
- Demet : Yanında biter hemen , evet Ömer Ünal yeni oda arkadaşına iyi bak , sana emanet.
- Ömer : Gülmeye başlar , ellerini nereye koyacağını bilmez , demet'e sarılmak ister yapamaz . Yaramaz bir çocuk gibi yerinde zıplar. Kıvılcıma doğru ilerler , ona uzun uzun bakar .
- Ömer : Ellerini kıvılcımın yüzüne doğru götürür. Hoş geldin yeniden , güçlü savaşçı ....
- Bölüm Sonu -

Mucize Yaşam حيث تعيش القصص. اكتشف الآن