4 YIL ÖNCE
Luke kılıç antremanı bittiğinde onu izleyen Percy'e baktı. Görevden yeni dönmesine rağmen yüzünde sabırsız bir ifade vardı. Luke bunu eve gideceği için olan heyecanına yorup Percy'e gülümsedi. "Percy."
"Kusura bakma," dedi Percy biraz gergin bir tavırla "Gitmeden önce seninle konuşmam gereken bir konu vardı ama..."
Luke kılıcını kınına soktu. "Sorun ne?"
Percy bir şey söylemedi. "Neden son bir kez ormana gidip savaşacak bir şey aramıyoruz?" diye önerdi Luke.
Percy birden heyecanlanıp onayladı. "Tabii, neden olmasın?"
Ormana girip biraz yürüdükten sonra derenin yanında gölgelikte Percy durdu. Kocaman bir kayaya oturarak suyu seyretti.
Biraz sonra Luke, "Görevde olmayı özlüyor musun?" dedi.
Percy yapmacık bir şekilde güldü. "Hayır, o pisliklere hizmet ettiğim ilk ve son seferdi.
Luke şaşkınlıkla kaşını kaldırdı. "Ne?"
"Hadi ama Luke bu kadar aptal olma, verilen görevi iki günde tamamladım ve döndüm. Burnum bile kanamadan, sence de şimşeği bulmam tuhaf değil miydi?"
"Şimşek Hades'teydi ve onunla savaşıp aldın, savaşta Kıvırcık öldü." Luke'un suratı asıldı. "Değil mi?"
Percy kahkaha attı. "Eh, denilebilir."
Luke yerinden kalkmaya çalıştı ama bileklerine nehirden çıkan su dolanıp hareket etmesini engelledi. "Kıvırcık'ı Hades öldürmedi, sen öldürdün."
Percy gülümsedi. "O kadar da aptal değilmişsin. Evet, onu ben öldürdüm çünkü şimşeği benim çaldığımı biliyordu. Eğer Annabeth o sırada baygın olmasaydı onu da öldürürdüm."
Luke ayaklarını kurtarmaya çalıştı ama su daha da yukarı çıkıyordu. "Bunu nasıl yapabildin? Kıvırcık aylarca seni kolla-"
"Evet, evet tabii..." Percy elini Luke'un omuzlarına koydu. "Arkadaşlık seni yükseltmez Luke, güç yükseltir."
Luke Percy'nin ellerini ittirdi. "Sen Kronos için çalışıyorsun."
Percy bıkkınca başını salladı. "Kronos son bir yıldır rüyalarıma giriyordu. Önce bana babamın kim olduğunu gösterdi sonra da beni eğitti. Geçen toplantıda Zeus'un şimşeğini çaldım ve planım hem sizi tanımak hemde şimşeği ona götürmekti."
"Ama şimşek Zeus'a geri döndü. Neden?"
"Kronos planı değiştirdi. Şimşekten daha iyi bir plan kurduk ve bu planda sen de olabilirsin."
"Şaka mı bu? En yakın arkadaşımı öldür ve sonra sana katılmamı mı bekliyorsun?"
Percy'nin yumruğunu sıkmasıyla su Luke'un beline kadar yükseldi. "Seni isteyen efendi Kronos, ben değilim. Efendim sende bir potansiyel gördü, eğer bize katılırsan istediğin her şeyi verir. Thalia'ya kavuşabilirsin Luke."
Luke bir saniyeliğine debelenmeyi kesti. "Ailelerimiz bizi önemsemiyor, sen neden onlar için ölesin ki?" Percy Luke'un yüzündeki yaraya dokundu. "Sana yaptıklarına bir bak."
Luke Percy ile burun buruna gelince kendine geldi. "Sen Kıvırcık'ı öldürdün seni hain pislik!"
Percy Luke'tan uzaklaşıp iç çekti. "Yazık, harika işler başarabilirdik."
Birden parmaklarını şaklattı ve Luke yere düşüp nehre çekilmeye başladı. "Percy..."
"Hoşça kal Luke. Yeni bir Altın Çağ geliyor. Ama sen bunu göremeyeceksin." Sırıtarak Luke'a bir kez daha baktıktan sonra karanlıklara daldı.
