seven

310 43 42
                                    

İKİ GÜN ÖNCE

Genç kahin gelen karıncalanma hissiyle elindeki kitabı bırakıp köşedeki peluş oyuncak yığınından bir hayvan alıp bıçakla içini açtı. Parmaklarını yünlerde dolaştırınca gözlerinin önünde görüntüler belirdi; savaş, kan, yıkım.

Octavian son iyi yıldır hiç bu kadar net görmemişti. Babası yakalandığından beri görüş yeteneği körelmişti ancak şimdi görüyordu. Kampa yaklaşan kaosu en net haliyle görmüştü. Hızla diğerlerini bulmak için kulübesinden çıktı.

Fazla aramasına gerek kalmadan Frank Zhang ile çarpıştı. Çarpışmaya alıştığı için alışagelmiş şekilde Frank'i tutup ayaklarıyla dengesini sağladı. Frank her zamanki gibi kıpkırmızı oldu. "Ben özü-"

"Buna zamanım yok Frank, Jason ya da Reyna'yı gördün mü?"

Frank daha rahatlamış gözüktü omuz silkip eliyle koruyu işaret etti. "Her zamanki yerlerindeler."

Octavian iç çekip başını salladı ve o yöne yürümeye başladı. İkisi oradayken rahatsız edilmekten nefret ederdi ancak eğer Octavian gördüklerinde haklıysa bunun bir önemi kalmayacaktı.

Octavian tahmin ettiği gibi ikisini bir kanoda öpüşürken buldu. İç çekip gözlerini devirdi ve yerden bir taş alıp onlara doğru fırlattı. Çakıl taşı Jason'ın kafasına isabet ettiğinde Jason Reyna'yı öpmeyi kesip bıkkınlıkla 'yine ne var' dercesine Octavian'a baktı.

Octavian eliyle ona gelmesini işaret edince ilk birkaç saniye sessiz tartışma yaşandı. Sonunda Octavian yerden bir taş daha alınca Jason sonunda pes edip elini kanonun arkasına koydu ve rüzgar kanoyu kıyıya götürdü.

"Yine ne var Octavian?"

"Kampa bir saldırı olacak, bu sefer çok netti Jason."

Reyna kanodan inerken daha ilgili bir şekilde sordu. "Ne tür bir saldırı?"

"Satürn sonunda bizi bulmuş olmalı; Neptün'ü bulmaya çalışmakla zaman kaybetmemeliyiz elimizde ne varsa savunmaya geçmeliyiz."

Reyna salınık saçlarını örmeye başlayıp Jason'a baktı. "Sen ne düşünüyorsun?"

"Neptün'ü bulma planından vazgeçemeyiz, Satürn'ü ancak Neptün ile beraber yenebiliriz."

"Belki de şimdi sadece hayatta kalmaya odaklanmalıyız." diyerek Octavian araya girdi.

Jason gözlerinden yıldırım saçarak ona baktı. "Sana fikrini soran olmadı. Burada praetor olan sen değilsin, benim ve ben ordu dinlenmeye devam edecek diyorum. Neptün'ü bulana kadar-"

Yer sarsılmasıyla Jason'ın lafı yarım kaldı. Reyna Jason'ın lafını duymazdan gelip Octavian'a baktı. "Gidip herkese haber ver, kampı sonuna kadar savunacağız."

Octavian başını sallayıp kampa doğru koşarken Jason kaşlarını çatıp Reyna'ya baktı. "Sen beni hiç dinlemiyor musun? Reyna eğer Neptü-"

"Jason önce hayatta kalmamız gerek. Gidip Neptün'ün yeri ile ilgili her şeyi al ve sığınağa git."

Jason iç çekip elini cebine soktu ve parası ivlivs'i çıkartıp havaya attı. Para kılıca dönüşünce Jason Reyna'ya döndü ama Reyna elini tutup kılıcı indirdi. "Bu sefer savaşmayacaksın Jason. Bilgileri güvenli bir yere götür, Neptün'ü bulma projesiyle en yakından ilgilenen sensin eğer kampa bir şey olursa..."

"Reyna hayır, az önce de dediğim gibi ben bu kampın praetorüyüm ne olursa olsun son nefesime kadar-" Reyna onu öpüp susturdu. "Belgeleri sakladıktan sonra dönebilirsin."

dark world | percy jacksonWhere stories live. Discover now