eighteen

94 19 20
                                    

Öncelikle bu bölüm hiç kafamda yoktu. Sonra hem baktım hikaye 19da final yapacak 20 olsun dedim hem de Percy'e orijin yazmadan final yapılmazdı ondan araya sokuşturuverdim. Umarım beğenirsiniz


12 YIL ÖNCE

Beş yaşındaki Percy, annesi bavulunu hazırlarken onu izliyordu. Birkaç gün önce aniden bir iş teklifi almıştı ve iş verenle görüşmek için seyahate çıkması gerekiyordu.

"Ne zaman döneceksin?" dedi Percy ayaklarını yataktan aşağı sallarken. Sally ona bakıp başına ufak bir öpücük kondurdu. "Olabildiğince çabuk. Söz veriyorum."

Percy başını salladı. Bu sefer sesi daha kısık çıkıyordu. "Gabe ile kalmak istemiyorum."

"Söz veriyorum, çabuk döneceğim tatlım." Sally oğlunun başını okşadı. "Bu iş hayatımızı değiştirebilir, beni anlıyorsun değil mi?"

"Evet, anneciğim."

Sally güven verircesine gülümsedi. "Bundan sonra her şey daha güzel olacak."

-

Birkaç ay sonra Percy yine aynı şekilde kendi yatağına oturmuş, bacaklarını sarkıtmıştı. Gabe hiddetle odaya girdiğinde irkilip ağlamaktan kıpkırmızı olan gözlerini ona dikti. "Geliyorlar mı?"

"Evet. Sonunda senden kurtulacağım baş belası velet!"

Percy başını öne eğip yataktan indi. Gabe'e bakmadan gardolabından bavulunu çıkartıp toplamaya başladı. Geçen hafta annesinin trafik kazasının haberi geldiğinden beri bunun olacağını biliyordu. Gabe annesinin cenazesinden beri sürekli ondan kurtulacağı hakkında konuşup durmuştu. Şimdi de sosyal hizmetler onu almaya geliyordu.

Evin telefonu çaldığında Gabe homurdanarak ona bakmaya gitti. Birkaç dakika sonra döndüğünde yüzünde bambaşka bir ifade vardı. "İşler değişti çocuk, burada kalıyorsun."

"Ne?" Percy anlamayarak ona baktı.

"Burada kalıyorsun dedim. Anlaşılan annenin oldukça varlıklı arkadaşları varmış, Posey Idon adında biri aradı ve sana bakarsam tüm masraflarını karşılayacağını söyledi. Tanıyor musun?"

Percy başını iki yana salladı. Gabe sakalını ovuşturdu. "Peki, ben gidip sosyal hizmetlerle konuşurken sen de git bana bira ve atıştırmalık getir. Bundan sonra artık öyle oturmak yok."

8 YIL ÖNCE

"HER ZAMAN AYNI YALANLAR!" diyerek Gabe ona vurduğunda Percy yere düştü. "Gabe yemin ederim ben bir şey yapmadım!"

Gabe onu yakasından tutup tekrar ayağa kaldırdı. Sırtını sertçe duvara vurunca dokuz yaşındaki çocuk yüzünü acıyla buruşturdu. "Tabii elbette sen yapmamışsındır. Tıpkı önceki okulunu sel bastırmadığın gibi değil mi? Peki ya akvaryum gezisini hatırlıyor musun?"

Percy yediği tokatla ağzına kan tadı geldi. "Lütfen, yemin ederim ben yapmadım."

"Nancy Bobofit'in tam da seninle tartıştıktan sonra duş alırken kaynar suda ölmesi tesadüf mü sence?!" Percy yere düştüğünde karnına yediği tekmeyle inledi. "Onu sen öldürdün, değil mi? Ne yaptın? Duşu mu sabotaj ettin?!"

Percy başını iki yana salladı. "Gabe lütfen..."

Gabe tekrar vuracağı sırada birden oturma odası ile birleşik olan mutfağın musluğu patladı ve musluktan akan su bir şerit gibi Gabe'i boğazına dolanarak onu havaya kaldırdı. 

Percy korkuyla ayağa kalkıp nefes almaya çalışan üvey babasına baktı. "Ne-Neler oluyor?" 

Seni incitti, Percy. Şimdi sen de onu incit.

dark world | percy jacksonWhere stories live. Discover now